Geri Dönüş: Cilt Elastikiyetinin Ardındaki Bilimi Anlamak07.04.2025YAŞLANMA KARŞITI BAKIM Yıllar içinde cilt; elastikiyet, sıkılık ve dayanıklılığın kaybına yol açan bazılarının kaçınılmaz olduğu çeşitli değişimlerden geçer fakat bazıları ise önlenebilir. Bu değişimleri anlamak ve cildi doğru şekilde bakımını yapmak, genç görünümlü bir cildi korumak için hayati önem taşır.
Obagi Cosmeceuticals Baş Medikal Direktörü Dr. Suzan Obagi, “Kolajen, elastin ve glikozaminoglikan üretimi açısından 18 yaşında zirveye ulaşırız” diye açıklıyor. Bu üç bileşen; sıkı, nemli ve esnek bir cildi korumak için gereklidir. Kolajen, cilde yapısal destek sağlayarak sıkılığını korurken, elastin cildin esneyip eski formuna dönmesini sağlar ve glikozaminoglikanlar derideki nemi tutarak cildi dolgun ve nemli tutar.
Yaşlandıkça, bu üç temel proteini üreten fibroblast hücrelerimizin aktivitesi yavaşlamaya başlar. Dr. Obagi, “Gençlik dönemimizin sonlarına geldiğimizde, doğal ve içsel yaşlanma sürecinin bir parçası olarak her yıl %1 daha az kolajen, elastin ve glikozaminoglikan üretiriz” diyor. Bu kademeli azalma, genellikle kırışıklıkların, cilt sarkmasının ve diğer gözle görülür yaşlanma belirtilerinin oluşmasına neden olur.