Hayatta öyle bir zaman gelir ki, göz kremi kullanmam gerekebilir mi diye düşünmeye başlarsınız? Yıllar önce başlamalı mıydım? Göz kremi ne işe yarar? Çok mu geç kaldım? Eğer bu soruları kendinize soruyorsanız, doğru yerdesiniz!
Gündüz ya da gece, işte cilt bakım rutininizin ilk adımı! Peki, doğru temizleyiciyi kullanıp kullanmadığınızı hiç merak ettiniz mi? Yoksa cilt tipinize en uygun olanı bulmakta mı zorlanıyorsunuz? Obagi, cildinize gerekli nemi kaybettirmeden etkili bir şekilde tazeleyen, HER cilt tipi için uygun bir dizi temizleyici hazırladı (çünkü gergin ve kuru bir yüz hissinden daha kötüsü olabilir mi?). Hadi, cildinizin için mükemmel eşleşmeyi bulalım! Obagi Temizleyicilerini bir arada, karşınızda! Cilt tipinize en uygun olanı bulup karşılaştırabilmeniz için sizlere sunuyoruz.
C vitamini, sağlığınızı artırmak için beslenmenize dahil etmenin yanı sıra, topikal kullanım için de faydalı etkileriyle de tanınmaktadır. C vitamini (ya da diğer adı ile askorbik asit), temizleyicilerden maskelere kadar kozmetik ürünlere eklenebilirken, en etkilisi, %10 - %20 konsantrasyonlarında bulunan C vitamini serumları ve kremleridir.
Yaş aldıkça cildimiz iki tür yaşlanma sürecinden geçer: İçsel ve dışsal yaşlanma. İçsel yaşlanma, 20'li yaşların ortalarında başlayan doğal bir süreçtir. Bu dönemde, ciltte kolajen üretimi yavaşlar ve cildin eski formuna geri dönmesini sağlayan elastin maddesi daha az dayanıklı hale gelir. Dışsal yaşlanma ise güneş ışınları, kirlilik gibi çevresel faktörler ve sigara içmek veya dengesiz beslenmek gibi yaşam tarzı seçimlerinden kaynaklanır. Bu faktörler, kolajen liflerini daha hızlı parçalayarak yaşlanma sürecini hızlandıran serbest radikaller üretir. Ancak, kolajen üretimi topikal olarak uygulanan iki vitamin sayesinde desteklenebilir: L-askorbik asit formundaki C vitamini ve retinoid formundaki A vitamini.
Göz çevresindeki cildin, yüzünüzün diğer bölgelerine kıyasla farklılaştığını fark ettiniz mi? Göz kapaklarındaki cildin, vücudun geri kalan kısmındaki ciltten %40 daha ince olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca bu cilt, aynı miktarda sebase bez ve yağ dokusuna sahip olmadığı için daha hassastır ve diğer yüz bölgelerine göre yaşlanma belirtilerine daha yatkındır. American Academy of Dermatology dergisinde yayımlanan bir araştırma, göz çevresindeki yaşlanmış cildin, bir kişinin yüzünün daha yaşlı görünmesi algısını artırdığını göstermiştir. Göz çevresindeki cilt, vücudun en ince cildi olma gibi benzersiz özelliklere sahip olduğu için ince çizgiler, kaz ayakları, şişlikler, koyu halkalar ve sarkmalar genellikle ilk olarak bu bölgede görünür.
Akne, dünya çapında milyonlarca insanı (bebeklerden yetişkinlere kadar) etkileyen yaygın bir cilt problemidir. Amerikan Dermatoloji Akademisi (AAD), insanların %80’inden fazlasının yaşamlarının bir noktasında, özellikle ergenlik döneminde akneyle karşılaşacağını tahmin etmektedir. Akne Farkındalık Ayı kapsamında Obagi, aknenin farklı nedenlerini, kimlerin akneye yatkın olduğunu, nasıl tedavi edildiğini ve ne zaman profesyonel yardım alınması gerektiğini inceliyor.
Yıllar içinde cilt; elastikiyet, sıkılık ve dayanıklılığın kaybına yol açan bazılarının kaçınılmaz olduğu çeşitli değişimlerden geçer fakat bazıları ise önlenebilir. Bu değişimleri anlamak ve cildi doğru şekilde bakımını yapmak, genç görünümlü bir cildi korumak için hayati önem taşır. Obagi Cosmeceuticals Baş Medikal Direktörü Dr. Suzan Obagi, “Kolajen, elastin ve glikozaminoglikan üretimi açısından 18 yaşında zirveye ulaşırız” diye açıklıyor. Bu üç bileşen; sıkı, nemli ve esnek bir cildi korumak için gereklidir. Kolajen, cilde yapısal destek sağlayarak sıkılığını korurken, elastin cildin esneyip eski formuna dönmesini sağlar ve glikozaminoglikanlar derideki nemi tutarak cildi dolgun ve nemli tutar. Yaşlandıkça, bu üç temel proteini üreten fibroblast hücrelerimizin aktivitesi yavaşlamaya başlar. Dr. Obagi, “Gençlik dönemimizin sonlarına geldiğimizde, doğal ve içsel yaşlanma sürecinin bir parçası olarak her yıl %1 daha az kolajen, elastin ve glikozaminoglikan üretiriz” diyor. Bu kademeli azalma, genellikle kırışıklıkların, cilt sarkmasının ve diğer gözle görülür yaşlanma belirtilerinin oluşmasına neden olur.
Hiperpigmentasyon, cildin belirli bölgelerinin koyulaşmasıyla karakterize edilen bir durumdur ve tüm cilt tonları ve tipleri üzerinde etkili olabilir. Hiperpigmentasyon genellikle tehlikeli olmasa da özellikle görünür olduğunda veya vücudun büyük alanlarını etkilediğinde özgüveni olumsuz yönde etkileyebilir. Belirgin bir iyileşme sağlamak, tek bir ürünle mümkün değildir. Bu, her hastanın hiperpigmentasyon ihtiyacına özel ürünleri içeren bir sistem temelli tedavi gerektirir. Kapsamlı ve çok yönlü bir yaklaşım benimseyerek, hiperpigmentasyonun görünür etkilerini hedef alırken, genel cilt sağlığını da iyileştirebiliriz.
Cildinizi etkili bir şekilde nasıl peeling yapacağınızı öğrenmek, cilt bakım rutininizi dönüştürebilir. Faydaları anlayarak, doğru ürünleri seçerek ve bunları doğru şekilde kullanarak, daha parlak ve pürüzsüz bir cilt görünümü elde edebilirsiniz. Unutmayın, peeling cildinizin sağlığını artırmalı, bu yüzden yavaş ilerleyin, cildinizi dinleyin ve sonuçlardan keyif alın.
Cildinizi doğal yollarla sıkılaştırmak veya gelişmiş tedavileri keşfetmek istiyorsanız, sarkmış ciltle mücadele etmek ve sıkılığı artırmak için birçok seçenek mevcuttur. Önleyici bakım, Obagi gibi etkili cilt bakım ürünleri ve profesyonel tedavilerin birleşimi, genç ve parlak bir görünüme ulaşmanıza yardımcı olabilir. Sarkmış cildin temel nedenlerini anlayarak ve kanıtlanmış yöntemleri bakım rutininize dahil ederek yıllarca daha sağlıklı ve sıkı bir cilde sahip olabilirsiniz.